Yeni nesiller tüketim veya satın alma kategorilerinde X, Y ve Z kuşakları olarak sınıflandırılıyor. Teknoloji, internet, çevrimiçi alışveriş, dijital nesil gibi kavramlarla birlikte anılan bu kuşaklar; niteliklerine, davranış tarzlarına ve alışveriş alışkanlıklarına göre modern pazarlamanın ve e-ticaret sektörünün de odak noktası olmuş durumdalar.
X kuşağı, 1965 – 1979 yılları arasında doğanları kapsıyor. Doğduklarında ve çocukluk dönemlerinde teknolojik cihazlar; merdaneli çamaşır makinesi, siyah-beyaz televizyon, kasetçalar ve transistörlü radyolardı. Yıllar sonra mavi leğenler yerini otomatik çamaşır makinesine, mintakla yıkanan bulaşıklar yerini bulaşık makinelerine, Bir demir parçasından ses geliyor’dan plazma-LCD TV’lere, derken bilgisayar ve internetle tanışmaları, şahit oldukları teknolojik dönüşümü ve bu dönüşüme adapte olma çabalarını anlamamız gerekmektedir. Bu geçişi idrak edemeden herhangi bir satın alma davranışını yorumlamak ve sonuca göre harekete geçmek istenmeyen sonuçlara ulaştırır.
Bu nesilde, her ne kadar internet ve mobil teknoloji kullanımı yaygınlaşmaya başlasa da, çoğunun çevrimiçi alışverişe hala uzak olduğunu, internetten ürün alma konusunda güvensizlik yaşadıklarını görüyoruz. Mağazaları tercih ediyor ve geleneksel tavrı sürdürüyorlar. Haksızlar mı? Elbet de değiller. Dokunmak, koklamak, görmek, tatmak ve pazarlık yapmak isteniyor, bir tık ile satın almak yerine. Ve daha da önemlisi karşı taraf ile bir çay içmesi gerek. Muhakkak sizler de ”Bir çayımızı içmeye gelmeyecek misiniz” diyen müşterileriniz ile karşılaşmışsınızdır.
Y kuşağı, 1980 – 1999 yılları arasında doğanları kapsıyor. Bilgisayar ve internetle dünyaya gözlerini açan bu nesilde, kuşaklar arası farklılık çok fazla hissediliyor. Onlar bağımsızlığa ve özgürlüklerine önem veriyor. Öte yandan muazzam bir kültür karmaşası yaşayan bu nesil satınalmada da kararsızlar arasında yer alıyor. Bir tarafı geleneksel kurallar ile çevrili diğer tarafı yeni toplumsal harekete meyilli bu nesil teknolojiyle henüz yeni tanışsa da halen diğer tarafı endişeyle satın alma düğmesine basıyor. Bununla birlikte mobil teknoloji ve sosyal medyayı çok aktif olarak kullanır, online alışverişte ilk başlarda çekimser davransa da çevirimiçi alışverişi tercih eden bir nesil görüyoruz. Bu nesil için geliştirilen modern pazarlama ve satış stratejileri önem kazanıyor. E-ticarete odaklanan, sosyal medya aracılığıyla reklam yapan ve bu kesimin dikkatini çekmeye çalışan bir pazarlama anlayışı onları cezbediyor.
Markalar bu kuşakla ne kadar erken etkileşime başlarlarsa o kadar avantaj elde ediyorlar. Bu neslin, sosyal ağ kullanım oranı %90’lara varmakta. Mobil teknolojinin yaratılması, geliştirilmesi ve kullanılması da bu nesilden soruluyor. Bu kuşak iş gücüne katılımla ve gerçekleştirdiği tüketici harcamalarıyla ilk sırada yer alıyor. Markalar bu kuşak ile aracılığıyla X kuşağına da erişim ve etkileşim sağlamaya çalışıyor. X kuşağının Y kuşağına ”Evladım bak bakalım bu yaz en uygun oteller neredeymiş?” talebi ya Google’a ya da sosyal medyaya ulaşır. Aranmayı bekleyen firmalar her mecrada ilk sıralara çıkmak için açık artırma usulüyle yarışır. Peki kim kazanır? X kuşağına hitap edenler mi ya da Y kuşağına hitap edenler mi?
Y kuşağının büyük bir kısmı, satın alma tercihlerini fiyata göre yapıyor. Bu kuşak için internet veya mobil üzerinden ürün satın almak için fiyat araştırması ve karşılaştırması yapmak önemli. Cevabı bu hususu dikkate alarak tekrar düşünebilirsiniz.
Z kuşağı, 2000 yılı ve sonrası doğanları kapsıyor. Diğer nesillerden farklı olarak teknolojileri kullanmayı seviyorlar ve hatta bu konuda uzmanlar. Akıllı telefon, tablet ve bilgisayar kullanımı gibi her türlü teknoloji kullanımında çok aktifler. Sosyalleştikleri ve iletişim kurdukları tek alan internet. Markaların reklamlarda neden bu kuşağı kullandıklarını biliyor musunuz?
Son yıllarda eline satın alma gücü geçen Z kuşağı, her şeyi çevrimiçi olarak satın alma istek ve tercihleri ağır basıyor.
Bunun farkına varan markalar bir nevi ‘geleceğe yatırım’ olarak gördükleri bu uygulamaya başvurdular. Daha açık bir ifadeyle biz nasıl ki çocukluğumuzdaki o sevimli reklam jenerik ve sloganlarını halen de hatırlıyor ve satınalma davranışımızı ona göre sergiliyor isek aynı şekilde günümüz firmaları da geleceğe bu yöntemle yatırım yapmaktalar.
Dijital nesil, ileri ki yıllarda hem dünya genelinde hem Türkiye’de e-ticaret sektörü için inanılmaz bir potansiyel oluşturuyor. Bu kuşak, zaten içine doğmuş olduğu teknolojinin hızına çok kolay adapte olabiliyor. Z kuşağının % 80’i alışveriş yapmadan önce satın almayı tek başına yapamadığından fiyat araştırması ve karşılaştırması yapmayı önemsiyor. Mobil cihazlarından çeşitli uygulamalar aracılığıyla kampanyalar ve indirimleri takip ediyor.